Dünyanın birinci yüzü, Cenab-ı Hakkın isimlerine bakar.
Allah’ın isimlerinin nakışlarını gösterir. Mânâ-yı harfiyle,
yani ayna gibi başkasını gösteren vücudu ile Allah’ın isimlerinin
aynası hükmündedir. Dünyanın bu yüzü Allah’ın hadsiz isimlerinin
hadsiz mektupları mahiyetindedir; bu yüz gayet güzeldir. Nefrete
değil; aşk derecesinde sevilmeye lâyıktır. Çünkü dünyanın bu
yüzü sevildikçe, neticede Allah’ın isimleri sevilmiş olur.
2- Dünyanın ikinci yüzü âhirete bakar. Âhiretin tarlasıdır. Cennetin
fidanlığıdır. Rahmetin çiçekliğidir. Dünyanın bu yüzü de, birinci yüzü
gibi güzeldir. Çünkü bu yüzde ekilen her şey Allah’ın izniyle âhirette
ebediyen meyve verecektir. Şu halde bu yüz de tahkire değil; muhabbete
lâyıktır.
3- Dünyanın üçüncü yüzü, insanın heveslerine bakan, gaflet perdesi
olan ve ehl-i dünyanın oyuncağı hükmünde bulunan yüzüdür. Dünyanın
bu yüzü gayet çirkindir, gayet tehlikelidir. Çünkü fanidir. Çünkü yok
olucudur. Çünkü elemlidir. Çünkü keder vericidir. Çünkü aldatıcıdır.
İşte âyetlerin ve hadislerin dikkat çektiği ve sevgisine aldanmamak
için uyardığı yüz, bu yüzdür. Sevilmemesi gereken, nefret edilmesi gereken,
kendisinden Allah’a sığınılması gereken yüz, bu yüzdür.
Bediüzzaman Saîd Nursî Hazretleri